Haberler Tıp

Yeni Genetik Temelli Tedavi Sistemi, COVID-19 ile Mücadelede Yardımcı Olacak

Genetik Tedavi Sistemi

Çeviren: Selen Yıldız

İtalyan araştırmacılar, COVID-19-19 enfeksiyonuna yatkınlığın genetik temelini anlama konusunda ısrarlı çalışmalarına devam etmektedir. Ayrıca hastalığın şiddetli formunun mücadele edilmesi daha kolay bir hale gelebileceğini belirlediler. Bu durumun tedavi ve ilaç geliştirme üzerinde önemli etkileri var.

COVID-19’un klinik değerlendirmeleri hastadan hastaya değişir ve hastalığa karşı kişilerin genetik yatkınlığını anlayabilmek, hastalığın önlenmesi ve yeni tedavilerin geliştirilmesi için hayati öneme sahiptir. İlk kez, İtalyan bilim adamları, bu enfeksiyona yatkınlığın genetik ve moleküler temellerini ve hastalığın daha şiddetli formunu azaltma olasılığını tespit edebildiler. Araştırma, bugünlerde COVID-19 salgını nedeniyle tamamen çevrimiçi olarak düzenlenen Avrupa İnsan Genetiği Derneği’nin 53. yıllık konferansında sunulacak.

İtalya Siena Üniversite Hastanesi Tıbbi Genetik Birim Müdürü Profesör Alessandra Renieri, İtalya’daki COVID-19 hastalarından gen numuneleri toplamak için ekibinin GEN-COVID projesini anlatacak. Yaptıkları çalışmada, genler yüksek düzeyde klinik değişkenlik gösterdi. Profesör Renieri, “Genlerdeki bu varyasyonların hastalığın ilerleme sürecini belirleyebileceğine inanıyoruz” diyor. “Bildiğimiz kadarıyla bu, COVID-19’daki WES sonuçları hakkında ilk rapor.”

Bir kontrol grubuna karşı etkilenen hastalarda ortak genlerin araştırılması, birkaç gen dışında istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar vermedi. “Bu şekilde, her hasta için COVID enfeksiyonuna yatkınlıkla ilişkili ortalama üç patojenik (hastalığa neden olan) mutasyon belirleyebildik” diyor Prof Renieri ve ekliyor “Bu sonuç beklenmedik değildi, çünkü COVID-19’un güçlü bir genetik temele sahip olduğunu mevcut çalışmalardan zaten biliyorduk.”

“COVID-19 görünümü ya da hastalığın seyri her bir bireyde farklı olmasına rağmen, bu aynı tedavinin birçok durumda etkili olma olasılığını ortadan kaldırmaz. Tüm COVID-19 hastalarımız sağlam bir ACE2 proteinine sahip ve bu geni içeren biyolojik yol büyük bir odak noktası olmaya devam ediyor ilaç geliştirme için “diyor Prof Renieri. ACE2, akciğerler dahil olmak üzere birçok organın dış yüzeyine bağlı ve kan basıncını düşüren bir enzimdir. COVID-19 dahil olmak üzere bazı koronavirüsler için bir giriş noktası görevi görür.

Bu sonuçların sağlık ve sağlık politikası üzerinde önemli etkileri olacaktır. Hastaların genetik profilini anlamak, mevcut ilaçların COVID-19’a karşı spesifik tedavi edici yaklaşımlar için yeniden kullanılmasına izin vermenin yanı sıra yeni antiviral ilaçların gelişimini hızlandırabilir. Şiddetli pnömoniye duyarlı hastaları ve bunların spesifik ilaçlara cevap verebilirliklerini tespit edebilmek, halk sağlığı tedavisinde hızlı müdahalelere olanak sağlayacaktır.

Ayrıca yapılacak bu çalışma ile gelecekteki araştırmacılar için akademik ve endüstri ortaklarının erişebileceği bir Covid Biobank’ın geliştirilmesi de faydalı olacaktır.

“Her ne kadar ilk bilgilerimiz umut verici olsa da daha geniş bir popülasyon ile doğrulamayı planlıyoruz.” diyor Prof Renieri. “Özel sonuçlarımızın ötesine geçerek, çalışmamızın sonucu, daha karmaşık genetik özelliklerden birinin temelini oluşturan ancak yüksek bir kalıtım oranı ile tam olarak değerlendirmek için yeni bir yönteme duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Yaygın ve nadir genetik faktörlerin bir kombinasyonundan türetilen bu özelliğin karmaşıklığını anlayabilmek için yapay zeka kullanarak yeni matematiksel modeller geliştirmesi gerekir.”

“Bu yaklaşımı Siena Yapay Zeka Laboratuarı ile işbirliği içinde geliştirdik ve şimdi insan genetiği toplumunu bir araya getiren COVID-19 Ev Sahibi Genetik Girişimi bağlamında klasik genom çapında birliktelik çalışmaları ile karşılaştırmayı planlıyoruz. COVID-19 hastalığının, şiddetinin ve sonuçlarının genetik belirleyicilerini öğrenmek için verileri paylaşın ve analiz edin. Bir araştırma topluluğu olarak, halk sağlığı için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. “

ESHG konferansı başkanı, Newcastle Üniversitesi Biyoloji Enstitüsü Dekanı Profesör Joris Veltman ise şunları söyledi: “COVID-19’un genetiği üzerine bu çalışmanın son dönemlerden biri olarak sunulmasından dolayı çok heyecanlıyız. İtalyan meslektaşlarımız, COVID-19 enfeksiyonuna verilen yanıtın şiddetini etkileyen genetik yatkınlık rolüne ilişkin ilk çalışmayı sundu. Şimdi bu çalışmanın çok daha büyük popülasyonları kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekiyor, ancak bu virüsle ilgili araştırmanın sadece birkaç ay içindeki ilerleme hızını görmek gerçekten etkileyici.”

Kaynak: https://www.eshg.org/index.php?id=13

Leave a Comment